19 Eylül 2025’te vizyona giren Ada (Islands), Alman sinemasının usta yönetmeni Jan-Ole Gerster’in elinden çıkan bir dram-gerilim-komedi üçlemesi olarak izleyiciyi Kanarya Adaları’nın egzotik ama harap mekanlarında bir girdaba sürüklüyor. 2 saat 3 dakikalık bu uzun metrajlı yapım, eski bir tenis profesyoneli Tom’un rutin hayatının bir ailenin gizemli varlığıyla nasıl altüst olduğunu ustalıkla işliyor. 13 yaş ve üzeri izleyicilere hitap eden film, Başka Sinema dağıtımıyla Türkiye’ye ulaşırken, alkol kokulu yalnızlık ile aile sırlarının tuhaf karışımını kahkahalı gerilimle sunuyor – tam bir sinematik labirent!


Tom’un Rutin Hayatı: Tenis Raketinden Alkol Bardaklarına
Fuerteventura’nın tozlu çöl arazisindeki terk edilmiş bir tatil köyünde tenis koçu olarak sürünen Tom (Sam Riley), hayallerinin soluk bir gölgesinde debeleniyor. Her gün aynı vuruşlar, aynı turistler ve aynı yalnız geceler… Ancak Anne (Stacy Martin), kocası Dave (Jack Farthing) ve sekiz yaşındaki oğlu Anton (Dylan Torrell) ile gelen bu sıradışı aile, Tom’un dünyasını sarsıyor. Jan-Ole Gerster ve Blaž Kutin’in senaryosu, Tom’un Anton’a tenis dersi verirken ailesinin gergin dinamiklerine kulak misafiri olmasını, hafif komik anlarla gerilim dolu bir atmosfere dönüştürüyor. Çöl rüzgarları gibi esen bu hikaye, izleyiciyi Tom’un şüpheli bakışları arasında merakla dolduruyor.
Aile Sırları ve Kayboluş: Anne’nin Tuhaf Dansı
Dave’in karısıyla tartışıp iz bırakmadan ortadan kaybolması, Tom’u Anne’nin tuhaf davranışlarının peşine düşmeye itiyor. Stacy Martin’in Anne’i, kırılgan bir gülümsemenin ardında saklanan karmaşık bir ruhu canlandırırken, Sam Riley’ın Tom’u giderek büyüyen şüphelerini ustalıkla yansıtıyor. Jack Farthing’in Dave’i ise gizemini koruyan bir hayalet gibi; Dylan Torrell’in masum Anton’u ise hikayeye duygusal bir çapa atıyor. Gerster’in yönetmenliği, bu dörtlüyü adanın ıssız koylarında bir gerilim ağına örüyor – komedi unsurları, beklenmedik kahkahalarla gerilimi yumuşatırken, her gölge bir sır fısıldıyor. Bu aile, turist klişesini paramparça ederek filmi benzersiz kılıyor.


Görsel ve Duygusal Şölen: Alman Sinemasının Egzotik Dokunuşu
Almanya yapımı bu film, İngilizce ve İspanyolca diyaloglarla renkli bir palet çiziyor; Fuerteventura’nın çöl manzaraları, harap otel kalıntıları ve okyanus dalgaları adeta bir karakter gibi hikayeye hayat veriyor. 1 dakikalık altyazılı fragman bile 51 bin gösterimle heyecanı tetikliyor – tozlu tenis kortları, gizemli bakışlar ve ani kayboluşlar! Teknik detaylarda ses tasarımı, çölün sessizliğini gerilimle doldururken, görüntü formatı adanın vahşi güzelliğini bir tabloya dönüştürüyor. Bütçe ve viza gizemini korusa da, prodüksiyon kalitesi tartışılmaz; bu, sadece bir tatil hikayesi değil, yalnızlık ve şüphenin egzotik bir portresi.
Ada, sinema severler için unutulmaz bir ada kaçamağı. Tom’un şüpheleri sizi de sarmalayacak mı? Sinemada keşfedin ve yorumlarda favori sahnenizi paylaşın!
Sinemaya dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz 🙂