20 Ağustos 2025 itibarıyla, İzmir’de baraj doluluk oranlarının kritik seviyelere gerilemesi ve su kesintileri, şehir gündemini domine ediyor. İZSU’nun verilerine göre, kentin ana su kaynaklarında ciddi bir düşüş yaşanıyor; özellikle Gördes Barajı tamamen kurudu, Tahtalı Barajı ise yüzde 8’e geriledi. Kuraklık ve yetersiz yağışlar, su kaynaklarını tehdit ederken, İZSU tasarruf çağrılarını artırdı ve bazı bölgelerde planlı kesintilere başladı. İzmir, tarihinin en zorlu su krizlerinden birini yaşıyor.

İzmir barajlarında Kritik Seviyeler
İZSU’dan sağlanan 20 Ağustos 2025 verilerine göre, İzmir’in içme suyu sağlayan barajlarında doluluk oranları alarma geçti. Paylaşılan bilgilere göre Tahtalı Barajı yüzde 6,78, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı yüzde 1,46, Balçova Barajı yüzde 21,61, Ürkmez Barajı ise yüzde 7,87 seviyelerinde seyrederken; Gördes Barajı’nda su ne yazık ki tamamen tükenmiş halde. Geçen yıla kıyasla doluluk oranlarında yüzde 50’nün üzerinde bir düşüş mevcut. Hatta ben bu yazıyı yayınlayana kadar yüzdeler biraz daha düşebilir bile! İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Tahtalı’yı da kaybedersek, ciddi bir su sorunu yaşanabilir” uyarısında bulundu.
Su Kesintileri ve Önlemler
Barajlardaki kuraklık nedeniyle İzmir’in bazı bölgelerinde planlı su kesintileri başladı. Çeşme’de, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın yüzde 5’in altına düşmesiyle geçtiğimiz birkaç gecede 23:00-06:00 saatleri arasında kesintiler uygulanırken yer yer de bu sürenin 10 saate çıktığı oldu. Menderes ve Kınık’ta da arızalar ve yer altı suyu azalması nedeniyle kesintiler yaşandı. Ayrıca yine Bornova, Bayraklı ve Buca da bu ilçelere dahil olarak su kesintisi dizisine katıldılar. İZSU yetkilileri de, park ve bahçelerde su sayaçlarını kaldırmak yoluyla su kullanımında tasarrufa yöneldi. Vatandaşlara suyu bilinçli kullanma çağrısı yapılırken, yer altı kaynaklarına olan bağımlılık da yüzde 70-80’lere kadar ulaştı.
Gelecek için Endişe ve Çözüm Arayışları
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Alper Baba, yer altı sularının korunması gerektiğinin altını çiziyor. İZSU, hem yeni kuyu açarak hem de mevcut kuyuları rehabilite etme çalışmalarını hızlandırarak bu üzücü ve yorucu süreçle mücadele etmeye çalışıyor. Ancak iklim değişikliği ile beraber düzensiz yağışlar, barajlardaki düşüşü tehlikeli düzeyde tetikliyor. Tabii yine de asıl tepkinin seri üretim halindeki fabrikalara ya da maden şirketleri gibi aktörlere yönelmesi gerektiği kanaatini yabana atmamak da fayda var. Çünkü vatandaşın gece 24.00 ile 06.00 arasında kullanacağı suyun kısıtlanması ile büyük şirketlere kısıtlama getirilmesi kararı arasında mantık ve adalet açısından büyük farklar vardır. Sosyal medya platformlarında, İzmirliler su kesintilerine tepki gösterirken, bazıları “tasarruf kampanyaları yetersiz” eleştirisi yaptı. Şehir, sürdürülebilir su yönetimi için acil çözümler arıyor; aksi takdirde kesintilerin kapsamı genişleyebilir.