Türkiye ekonomisi, son iki yılda uygulanan programın sonuçlarıyla dikkat çekici bir döneme girdi. Cumhuriyet tarihinin en yüksek rezerv seviyesine ulaşılırken, enflasyon 14 aydır aralıksız geriliyor. Borsa rekor kırarken, kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin notunu peş peşe yükseltti.

Merkez Bankası Rezervlerinde Tarihi Seviye
Ekonomik programın en çarpıcı çıktılarından biri, Merkez Bankası rezervlerindeki artış oldu. 26 Mayıs 2023’te 98,5 milyar dolar seviyesinde bulunan brüt rezervler, 15 Ağustos 2025 itibarıyla 176,5 milyar dolara yükseldi. Bu artış, hem finansal istikrarın hem de Türkiye’ye yönelik güvenin güçlü bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Borsa Rekor Tazeledi, Faizler Geri Çekildi
Söz konusu programın etkileri borsada da net şekilde hissedildi. Borsa İstanbul BIST-100 endeksi, haziran başındaki 9.000 puan seviyesinden 11.340 puana çıkarak tarihi zirvesine ulaştı. Gösterge faizlerde 900 baz puanlık düşüş yaşanırken, 10 yıllık dolar cinsi tahvil faizleri yeniden yüzde 7’nin altına geriledi. Türkiye’nin risk primi (CDS) ise 703 baz puandan 267 seviyesine düşerek borçlanma maliyetlerini kayda değer ölçüde aşağı çekti.
Enflasyon 14 Aydır Geriliyor
Temmuz 2025 itibarıyla enflasyon son 44 ayın en düşük seviyesine indi. Temel mal enflasyonu yüzde 20,7 olarak kaydedildi. Enflasyondaki bu düşüş, hem tüketici hem de piyasa beklentilerinde ciddi bir iyileşme yarattı.
Deprem Yatırımları ve Bütçe Disiplini
Ekonomideki olumlu tabloya rağmen, deprem bölgelerine yönelik yatırımlar hız kesmedi. Son iki yılda yaklaşık 3 trilyon TL (75 milyar dolar) kaynak ayrıldı. Buna karşın bütçe disiplininden taviz verilmedi. Faiz dışı harcamalarda milli gelire oranla yüzde 2,8 tasarruf sağlanırken, 2025 bütçesinde belirlenen harcama tavanının korunacağı vurgulandı.
Tasarruf genelgesiyle kamu kurumlarında araç, bina, enerji ve kiralama giderlerinde yüzde 30’a varan kısıntıya gidildi.
Cari Açık Yerini Fazlaya Bırakıyor
2003–2022 döneminde ortalama yüzde 3,7 seviyesinde seyreden cari açık oranı, 2024’te milli gelirin yüzde 0,8’ine düştü. Altın hariç rakamlar fazla verirken, 2025 yılının cari fazla ile kapatılması öngörülüyor.
Uluslararası Kuruluşlardan Not Artışı
Türkiye’nin performansı, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da teyit edildi. 2024 yılında iki büyük kurumdan gelen ardı ardına not artırımlarının ardından, 26 Temmuz 2025’te Moody’s de Türkiye’nin kredi notunu yükseltti. Böylece Türkiye, program uygulayan ülkeler arasında en güçlü not artışını elde eden ülke konumuna geldi.
Yeni Dönem: Sanayi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm
Ekonomi yönetimi, bundan sonraki süreçte “üçlü dönüşüm” vizyonunu ön plana çıkarıyor. Sanayi, yeşil enerji ve dijitalleşmeyi kapsayan bu dönüşümle, Türkiye’nin küresel değer zincirlerinde üst sıralara çıkması hedefleniyor. Strateji; kalıcı cari fazla veren, sürdürülebilir büyümeyi önceleyen ve teknolojik yeniliklerle desteklenen bir ekonomik yapıyı kurmayı amaçlıyor.
Sonuç
Türkiye ekonomisi, rezervlerdeki tarihi artıştan enflasyondaki düşüşe, borsadaki rekorlardan uluslararası not yükselişlerine kadar birçok alanda pozitif sinyal veriyor. Önümüzdeki dönemde “üçlü dönüşüm” vizyonunun hayata geçmesiyle birlikte, ekonominin küresel ölçekte daha güçlü ve dirençli bir yapıya kavuşması bekleniyor.