Avustralya, pazar günü düzenlenen göçmen karşıtı protestolarla sarsıldı. Sydney, Melbourne ve diğer eyalet başkentlerinde gerçekleşen “March for Australia” gösterileri, hükümet tarafından sert bir şekilde kınanıyor. Organizatörler ise “kitlesel göçe son” talebinde bulunurken, hükümet bu eylemlerin nefret yaydığını ve neo-Nazi gruplarıyla bağlantılı olduğunu iddia ediyor.


Protestoların Nedeni
March for Australia, göçe karşı düzenlediği eylemlerde kültür, maaşlar, trafik, konut krizi, çevre ve altyapı sorunlarını gerekçe gösterdi. Web sitelerinde, “Kitlesel göç, toplumumuzun bağlarını kopardı,” ifadesine yer verdiler. Sydney’de 5.000 ila 8.000 kişi, Avustralya bayraklarıyla yürüyüş yaptı. Melbourne’de ise polis, kalabalığa biber gazıyla müdahale etti. Queensland’de popülist bir partinin lideri Bob Katter, Townsville’deki yürüyüşe katılarak destek gördü.


Hükümetin Tepkisi
Merkez-sol İşçi Partisi’nden Bakan Murray Watt, Sydney’deki eylemi “toplumsal uyumu bozan ve nefret yayan” bir etkinlik olarak nitelendirdi ve neo-Nazi gruplarıyla bağlantılı olduğunu savundu. Hükümet, 2023’teki Gazze savaşından bu yana artan antisemitik saldırılara karşı Nazi selamı ve sembollerini yasaklayan yasalar çıkarmıştı. Protestolar, bu hassas dönemde daha da tartışma yarattı.
Karşı Gösteriler
Sydney’de Refugee Action Coalition da March for Australia’ya karşı bir gösteri organize etti. Yüzlerce kişinin katıldığı karşı eylemde, organizatörler “aşırı sağın gündemine” karşı duyulan öfkeyi dile getirdi. Polis, Sydney’de yüzlerce memur konuşlandırarak olayları kontrol altına aldı ve ciddi bir vaka yaşanmadı.
Protestolar, her iki ebeveyninden biri veya kendisi yurtdışında doğmuş olanların nüfusun yarısını oluşturduğu Avustralya’da derin bir tartışma başlattı. Göçmen karşıtı söylemler, konut ve sağlık hizmetlerindeki sorunları öne sürerken, karşıt gruplar bu söylemlerin ayrımcılığı körüklediğini düşünüyor. Acaba bu protestolar, Avustralya’nın toplumsal yapısını nasıl etkileyece?
Gündeme dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz.