7 Eylül 2025 günü, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın polis tarafından ablukaya alınmış olması, yüzlerce vatandaşın hukuksuzluklar karşısında bir kez daha akın akın sokağa dökülmesine sebep oldu. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin il yönetimini hukuksuzca görevden alma kararı vererek, yönetime adeta hükümetin kendi uygun gördüğü isimlerin yerleştirilmesinin ardından başlayan olaylar, polis barikatlarını aşan vatandaşlara müdahale edilmesiyle zirveye tırmandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla birleşen İstanbullular, “Aç, aç barikatı aç” sloganlarıyla demokrasi ve milli iradeye vurgu yaptılar. Bu yazıda, olayların arka planını, protestoların detaylarını ve tepkileri inceliyoruz. Halk, X’te #CHPTeslimAlınamaz etiketiyle tepki göstermeye devam ediyor.


Olayların Kökeni: Mahkeme Kararı ve Abluka
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, CHP İstanbul İl Yönetimi’ni tedbir olarak görevden alma kararı vermesinin ardından bu akşam da büyük bir tartışmanın fitili ateşlendi. Verilen bu haksız ve hukuksuz bu kararın ardından, CHP İl Başkanlığı binası çevik kuvvet ekipleri tarafından abluka altına alındı ve giriş-çıkışlar tamamen yasaklandı. Tüm bunların üstüne bir de İstanbul Valiliği’nin Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde 10 Eylül tarihine kadar eylem yasağı getirmiş olması da hepten haksızlığa uğramış halkın gerginliğini zirveye taşıdı diyebiliriz. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İstanbul’daki baba ocağına, Atatürk’ün evine sahip çıkmaya davet ediyorum” diyerek hem partilileri hem de demokratları bir araya çağırdı. Bu çağrı, yüzlerce vatandaşın akın akın il binasına doğru yürüyüşe geçmesi de birlik ve beraberlik ortamı yaratmalarına vesile oldu.


Protestolar ve Polis Müdahalesi
Polis tarafından kurulan barikatlar, CHP İl Başkanlığı’na ulaşmaya çalışan vatandaşların önünde engel oluştururken, yüzlerce kişi, “Aç, aç barikatı aç”, “Sen kimin polisisin?”, “Sarayın değil, halkın polisi ol” ve “Yüklen, yüklen barikata yüklen” sloganlarıyla uzun bir süredir halkın polisliğini yapmayı terk etmiş olan memurlara da protesto düzenledi. Alkışlar ve ıslıklarla desteklenen eylemler sırasında, bazı vatandaşlar barikatları aşmayı başarsa da, ne yazık ki polis müdahalesi sert oldu; barikatlara yüklenenlere karşı çevik kuvvet ekipleri daha önce de birçok eylemde olduğu gibi fiziksel müdahalede bulundu. Zaman zaman arbede yaşanan olaylarda, vatandaşlar il binasına ulaşma çabalarını sürdürdü. Gerginlik, gece boyunca devam etti.
Toplumsal ve Siyasi Tepkiler
Olaylar, hem siyasi figürlerden hem de vatandaşlardan yoğun tepkiler aldı. CHP Sözcüsü Deniz Yücel, giriş-çıkış yasaklarının hukuk dışı olduğunu belirtirken, CHP’li Ali Mahir Başarır, “Milli iradenin gaspına geçit vermeyeceğiz” diyerek tüm İstanbulluları demokrasiye sahip çıkmaya çağırdı. Sosyal medyada, özellikle X platformunda, olaylar geniş yankı buldu; bazı kullanıcılar polis ablukasını “devletin baskı politikası” olarak nitelendirirken, diğerleri CHP’nin çağrısını toplumsal muhalefetin bir parçası olarak gördü. Ancak, protestoların yoğunluğu ve polis müdahalesi, tartışmaları daha da alevlendirdi. Bu olay, Türkiye’deki siyasi atmosferin ne kadar kutuplaştığını, olası bir iktidar kaybının hükümeti ne kadar koruttuğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ne demişler? Zalimin sonu yaklaşınca zulmü artarmış!
Gündeme dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz.