Mike Flanagan’ın Stephen King uyarlamalarındaki ustalığı, Chuck’ın Hayatı (The Life of Chuck) ile yeni bir zirveye ulaşıyor. 19 Eylül 2025’te sinemalarda izleyiciyle buluşacak bu 1 saat 51 dakikalık dram, sıradan bir muhasebecinin tersine akan hayat hikâyesini anlatıyor. Tom Hiddleston’ın başrolünde parladığı, Mark Hamill ve Chiwetel Ejiofor gibi usta isimlerle güçlenen film, korkudan çok umut ve minnettarlık hissi uyandırıyor. Peki, bu film neden 2025’in en merak edilen yapımlarından biri? Gelin, Charles “Chuck” Krantz’ın sırlarla dolu dünyasına dalalım ve filmin büyüsünü üç ana başlıkta keşfedelim.



Tersine Akan Bir Öykü: Kozmik Dokunuşlarla İnsani Bir Hikâye
Chuck’ın Hayatı, klasik bir Stephen King uyarlamasından farklı bir yol izliyor. Film, Chuck’ın beyin tümörüyle ölümünden başlayıp, perili bir evde geçen çocukluğuna geri sararak ters bir zaman çizgisi sunuyor. Küçük bir Amerikan kasabasında, reklam panolarından tanıdık gelen muhasebeci Chuck, çevresindekilere açıklanamaz bir minnettarlık hissi aşılıyor. Dış dünya doğal afetler ve teknolojik çöküşlerle sarsılırken, Chuck’ın dans tutkusu, büyükannesinin mirası ve büyükbabasının sırlarla dolu tavan arası, hikâyeyi duygusal bir yolculuğa dönüştürüyor. Flanagan, King’in kozmik korku ruhunu korurken, filmi iyimser bir yaşam dansına çeviriyor. Beyazperde’nin 4/5 puanlık eleştirisi de bunu doğruluyor: “Bir geri, iki ileri hayat dansı!”
Yıldızlarla Dolu Kadro: Hiddleston’dan Hamill’e Muhteşem Performanslar
Filmin oyuncu kadrosu, adeta bir rüya takımı! Tom Hiddleston, Chuck Krantz olarak hem kırılgan hem de büyüleyici bir portre çiziyor; onun performansı, sıradan bir adamın evrensel etkisini hissettiriyor. Mark Hamill, büyükbaba Albie Krantz rolünde, gizemli ve duygusal bir derinlik katarken, Star Wars gölgesinden sıyrılıyor. Chiwetel Ejiofor’un Marty Anderson karakteri, kasabanın kaosunda sakin bir liman sunuyor; Karen Gillan ise Felicia Gordon olarak hikâyeye zarif bir gizem ekliyor. Flanagan’ın oyuncu yönetimi, her bir karakterin iç dünyasını izleyiciye açıyor. Hiddleston’ın “Esaretin Bedeli’ni anımsatan bir film” yorumu, bu kadronun duygusal gücünü özetliyor. Fragmanlar, bu uyumun izlerini şimdiden 600 binden fazla izleyiciyle buluşturdu!


ABD yapımı film, Bir Film dağıtımıyla Türkiye’de 13+ yaş kitlesine hitap edecek ve 19 Eylül 2025 günü itibarıyla beyaz perdede olacak.
Film künyesi için tıklayabilirsiniz 🙂
Sinemaya dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz 🙂