Techland, yıllardır süren Dying Light serisini yeni oyunu Dying Light: The Beast ile devam ettirdi. Stüdyo, bu yapımı “şimdiye kadar geliştirdiğimiz en iyi Dying Light” sözleriyle tanıttı. Ancak oyun piyasaya çıktıktan sonra ortaya çıkan tablo, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle tartışmalara yol açtı.



İlk İzlenim: Tanıdık Bir Yapı
The Beast, serinin köklerine oldukça bağlı kalıyor. Hikâye, 2015’te çıkan ilk oyunun atmosferini ve görev işleyişini andırıyor. Görevlerin ilerleyiş sırası, oynanış döngüsü ve temel mekanikler neredeyse ilk yapımla aynı. Bu durum bir yandan nostalji hissi uyandırsa da, 10 yıl sonra çıkan yeni bir oyunda daha fazla yenilik bekleyenleri hayal kırıklığına uğratıyor.
Oynanış: Güvenli ama Yenilikten Uzak
Yakın dövüş mekanikleri yine oyunun merkezinde. Zombilerle sopalar, bıçaklar ve farklı silahlarla birebir mücadele etmek hâlâ keyifli olsa da, sistem neredeyse hiç değişmemiş. Vücut deformasyonları detaylı görünse de, kullanılan yöntemler klasikleşmiş olduğu için çeşitlilik sunmuyor.
Parkur tarafında ise durum farklı. Mekanikler aynı kalsa da, harita tasarımı parkuru çok daha akıcı ve keyifli hale getiriyor. Bölüm tasarımcılarının titizliği sayesinde şehirde koşmak, tırmanmak ve farklı rotaları keşfetmek oldukça tatmin edici.

Gece ve Kovalamacalar
Serinin imza özelliklerinden biri olan gece atmosferi The Beast’te de güçlü şekilde korunmuş. Geceleri daha tehlikeli düşmanların ortaya çıkması ve kovalamaca sahneleri oyuncuya yüksek dozda gerilim sunuyor. Bu yönüyle The Beast, serinin “Good night, good luck” mottosunu başarıyla yaşatıyor.
Teknik Taraf
Grafiksel açıdan The Beast fotogerçekçi bir deneyim sunmuyor ancak performans bakımından tatmin edici. Orta seviye donanımlarda dahi 60 FPS üzerinde akıcı bir oynanış elde edilebiliyor. Fakat uzun süreli oturumlarda performans düşüşleri ve yağmur efektlerinde görsel karmaşa gibi teknik sorunlar yaşanabiliyor. Bunlar oyunu bozan hatalar değil ancak deneyimi gölgeleyebiliyor.
Harita: En Güçlü Yönü
The Beast’in öne çıkan tarafı kesinlikle açık dünyası. Şehir tasarımı, keşfedilebilir bölgeler ve rastgele karşılaşmalar oyuna derinlik katıyor. Hem manzaraları izlemek hem de farklı aktivitelerle uğraşmak oldukça keyifli. Bu yönüyle, serinin en çok sevilen özelliklerinden birini başarıyla devam ettiriyor.


Genel Değerlendirme
Dying Light: The Beast, seriye yeni bir hikâye ekleyen ve güçlü harita tasarımıyla dikkat çeken iyi bir ara oyun. Ancak “en iyi Dying Light” iddiasını karşılamakta zorlanıyor. Yenilikten ziyade geçmişe yaslanan bir yapıya sahip olduğu için beklentileri çok yüksek olan oyuncular için hayal kırıklığı yaratabilir.
Eğer seriyi seviyor ve farklı bir hikâyeyi deneyimlemek istiyorsanız The Beast size keyif verebilir. Ancak daha yaratıcı ve devrimsel bir Dying Light oyunu arıyorsanız, bu yapım muhtemelen beklentilerinizi karşılamayacaktır.
İlginizi çekebilir: Söylenti: Hogwarts Legacy’ye Rakip Yeni ‘Lord of the Rings’ Oyunu Yolda