
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde Ekrem İmamoğlu ve tutuklu belediye başkanları için yaptığı konuşmayla gündeme gelen gençlik delegesi ve LGBTİ+ aktivisti Enes Hocaoğulları, Türkiye’ye dönüşünde kendisine yöneltilen “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gibi suçlamalarla gözaltına alındı.
Enes Hocaoğulları’na Havalimanında Tutuklama
Hocaoğulları, 30 Mart’ta günü Avrupa Konseyi’ne yaptığı konuşmanın ardından ülkesine dönüş yaptığı 5 Ağustos günü, Ankara Esenboğa Havalimanı’na inmesiyle beraber pasaport kontrolünde gözaltına alındıktan sonra savcılığa götürülmesi bir oldu. Savcılıkta ifadesi alınan Hocaoğulları hemen ardından sulh ceza hakimliğine sevk edilerek “kaçma şüphesi” sebebiyle mahkeme tarafından tutukluluk haline karar verildi. Soruşturma sebebi olarak, İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasıyla ilgili ifadeleri söz konusu olurken, süreç İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülüyordu. Bu iki ayrı soruşturma daha sonra Ankara’da birleştirilerek yürütülmeye devam edildi.
Konuşma İçeriği ve Muhalefete Çağrı
Avrupa Konseyi’ne konuşan Hocaoğulları, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla beraber diğer tutuklu belediye başkanlarının da son durumlarından söz ederek Konsey’i konuyla ilgili olarak aksiyon almaya davet ederek; özellikle Türkiye’deki sert polis müdahaleleri, seçimlere dair demokratik kaygılar ve gençlerin yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti. “Ben de onlardan biriyim; sokaklarda demokrasi için mücadele ettik” sözleri, ifade özgürlüğünün sınırlarını tartışmaya açtı.
Sivil Toplumdan Tepkiler: İfade Özgürlüğüne Baskı İddiası
LGBTİ+ dernekleri ve birçok hak savunucusu, Hocaoğulları’nın tutuklanmasına karşı ortak açıklama yayınlayarak “derhal serbest bırakılmasını” talep etti. Açıklamada, “Avrupa Konseyi çatısı altında yaptığı konuşma nedeniyle hedef gösterilmesi; gençlere, muhaliflere, hak savunucularına yönelik açık bir gözdağı” olarak nitelendirildi. Avukatı Mahmut Şeren ise bu suçlamaların dezenformasyon yasası olarak bilinen TCK 217/A maddesi çerçevesinde, muhalifleri susturmak amacıyla kullanıldığını vurguladı. Aynı zamanda kaldırılan akademisyenler gibi gazetecilerin de bu maddeyle birçok kez susturulduğu belirtildi.
Genel Değerlendirme: Demokratik Katılım Engelleniyor?
Enes Hocaoğulları’nın Konsey’de yaptığı demokratik çağrı ve dönüşünün ardından tutuklanması, ifade özgürlüğü ve demokratik temsil hakkı açısından yeni bir tartışma daha başlattı. Avrupa’da temsil edilen genç bir sesin, bir Türk vatandaşının, yurda girişte tutuklanması hem ulusal hem uluslararası boyutta dikkat çekti. Bu gelişme sonrası muhalefet ve sivil toplum, Türkiye’de ifade özgürlüğünün ciddi şekilde baskı altında olduğunu açıkça ortaya koymakta. Gençlik delegesi olarak seçilen bir bireyin uluslararası platformda konuştuğu için cezalandırılması, pek çok kurum tarafından kaygı verici olarak değerlendirilirken, genç kuşak için de kabus olmaya devam ediyor.