Havacılık tarihine kara bir sayfa olarak geçen “Hayalet Uçuş” faciası, 14 Ağustos 2005’te yaşandı. Kıbrıs’ın Larnaka Havalimanı’ndan Atina’ya gitmek üzere havalanan Boeing 737, aslında 1 saat 45 dakika sürecek rutin bir yolculuğa çıkmıştı. Ancak basit görünen bir hata, 121 kişinin hayatına mal olacak bir zincirleme felaketi başlattı.

Basit Bir Ayar, Büyük Bir Felaket
Kazadan sonra yapılan incelemeler, uçağın basınçlandırma sisteminin otomatik yerine manuel modda bırakıldığını ortaya çıkardı. Bu yanlış ayar yüzünden kabindeki oksijen seviyesi hızla düştü, maskeler devreye girmedi ve hem pilotlar hem yolcular kısa süre içinde baygınlık geçirdi. Araştırmalara göre kaza, birbirini takip eden 16 farklı insan hatasının sonucunda gerçekleşti.
Havada Sessizlik
Uçakla bağlantı kesilince Yunanistan Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’lar havalanarak durumu kontrol etti. Jet pilotları, kokpitte hareketsiz yatan ikinci pilotu gördüklerinde durumun vahameti ortaya çıktı. O sırada kabin görevlisi Andreas Prodromou, taşınabilir oksijen tüpü sayesinde bilincini koruyabilmişti. Ticari pilot lisansı olan Prodromou, kaptan koltuğuna oturup kontrolü devralmaya çalıştı.
Son Nefesle Gelen “Mayday”
Kokpit kayıtları, Prodromou’nun boğuk ve kesik nefeslerle “Mayday” çağrısı yaptığını gösteriyor. Ancak telsiz hâlâ Kıbrıs frekansına ayarlıydı, bu nedenle yardım çağrısı ulaştırılamadı. Kısa bir süre sonra yakıtı tükenen uçak, Atina yakınlarındaki Grammatiko bölgesindeki dağlık araziye çakıldı. Trajik olan, o an uçakta bulunan herkesin hâlâ hayatta olması ama bilincini çoktan kaybetmiş durumda bulunmasıydı.
Hesaplaşmalar ve Davalar
Kaza sonrası Helios Airways çalışanları “taksirle ölüme sebebiyet verme” suçlamasıyla yargılandı. Mühendis Alan Irwin ve bazı çalışanlar hapis cezasına çarptırıldı, ancak daha sonra Irwin beraat etti. Hayatını kaybeden yolculardan sekizinin ailesi Boeing’e dava açtı; dava kamuoyuna açıklanmayan bir anlaşmayla kapatıldı.
Uzmanların Yorumu
Havacılık uzmanları, bu kazayı bir dönüm noktası olarak görüyor. Çünkü sistem, tek bir hatanın felakete dönüşmesini önlemek için katmanlı güvenlik önlemleriyle tasarlanmıştı. Ancak bu olayda zincirleme hatalar üst üste gelmiş, hiçbir aşamada kırılmamıştı. Uzmanlardan biri şu sözlerle durumu özetliyor:
“Pilotlar kontrolleri gerektiği gibi yapsaydı, bu kaza hiç yaşanmazdı.”