Unutun bildiğiniz şeytan çıkarma sahnelerini! Öldüren Terapi, korkuyu “travma enerjisi” üzerinden kuruyor. Başvuran genç kız bir “cinli” değil; yıllarca biriken acısı, korkusu ve çaresizliğiyle gerçek bir varlığa “yem” olmuş biri. Jordan (Ashley Greene) ve medyum annesi Samantha (Christina Beth Hughes) bu sefer haç ve kutsal suyla değil, kızın zihnindeki kırık parçaları toplayarak savaşıyor. Chad Archibald, “Hereditary”nin aile travmasıyla “The Taking of Deborah Logan”ın beden ele geçirme temasını çarpıştırıyor. Sonuç: 2025’in en özgün korku konsepti.


Performanslar – Ashley Greene’in 10 Yıl Sonra Geri Dönüşü ve Shawn Ashmore’un Soğuk Ter Damlası
Twilight’tan beri bu kadar güçlü bir rolü olmamıştı Ashley Greene. Jordan karakteriyle ilk kez “kurtaran” değil, “kurtarılmaya muhtaç” bir kadın oynuyor ve bu kırılganlığı o kadar iyi yansıtıyor ki, son 25 dakikada gözlerinizi ondan alamıyorsunuz. Shawn Ashmore (X-Men’in Iceman’ı) ise her zamanki gibi “mantık adamı” rolünde ama bu sefer mantığın çöktüğü anlarda yaşadığı çaresizlik sahnesi, salonu buz gibi yapıyor. Christina Beth Hughes’un medyum annesi ise filmin “gizli MVP’si” – tek bir bakışıyla “bunu daha önce gördüm” dedirtiyor.


Atmosfer ve Son 30 Dakika – “Jump Scare Yok, Ama Kalp Krizi Var”
Öldüren Terapi’nin, ilk 45 dakika yavaş, hatta bazıları “sıkıcı” diyebilir. Ama bu yavaşlık bilinçli: Archibald sizi kızın zihnine hapsediyor. Sonra ışıklar kısılıyor, ses tasarımı devreye giriyor ve film birden “nefes aldırmayan” bir finale dönüşüyor. CGI varlık biraz düşük bütçeli dursa da, gölgeler ve sesle yaratılan gerilim o açığı kapatıyor. Seyirciden duyduğum cümle: “Jump scare yoktu ama koltukta zıpladım.”
Kısacası: Klasik korku değil, psikolojik işkence sevenler için 101 dakikalık bir terapi seansı – ama bu sefer koltukta oturan siz iyileşmiyorsunuz, parçalanıyorsunuz.
Sonuç:
14 Kasım’da sinemada yerinizi alın. Altyazılı izleyin, ışıkları kapatın ve bir daha “travma” kelimesini aynı duymayın. Öldüren Terapi, 2025’in en az konuşulan ama en uzun süre aklınızdan çıkmayacak filmi olmaya aday!
Sinemaya dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz 🙂



