Skoda, “Icons Get a Makeover” serisiyle geçmişin efsanelerini geleceğin teknolojisiyle buluşturmaya devam ediyor. Bu kez, 1970-1980 yılları arasında 57.085 adet satılan ikonik 110 R coupe, tasarımcı Richard Švec’in ellerinde tamamen elektrikli bir vizyona dönüştü. 25 Eylül 2025’te tanıtılan bu dijital konsept, orijinalin sade zarafetini korurken, markanın Modern Solid dilini ve EV yeniliklerini entegre ediyor. Üretim hayali uzak olsa da, bu tasarım egzersizi Skoda’nın yaratıcı mirasını kutluyor – işte detaylar.
Orijinal Miras: 110 R’nin Nostaljik Başarısı ve Modern Yorumu
1970’te debüt eden orijinal Skoda 110 R, 1.1 litrelik arka motorlu, 52-61 beygirlik gücüyle dönemin Doğu Avrupa hayranlarını büyüledi; 78.000 Çek kronu (o zamanki 40 aylık maaş) fiyatına rağmen, coupe segmentinde kült statü kazandı. 880 kg’lık hafif gövdesi ve 145 km/s maksimum hızıyla motorsport’a da ilham verdi (örneğin 130 RS varyantı). Yeni konsept, bu hafiflik ve arka çekiş DNA’sını korurken, elektrikli bir güç ünitesine evriliyor – Švec, “temiz yüzeyler ve minimal detaylar” felsefesiyle, orijinalin sadeliğini EV soğutma ihtiyaçlarıyla dengeleyerek geleceğe taşıyor.
Fütüristik Tasarım Detayları: Tech-Loop Işıklar ve Aerodinamik Zarafet
Švec’in vizyonunda, ön kısımda açılır-kapanır paneller arkasında gizlenen farlar ve Vision O konseptinden esinlenen ‘Tech-Loop’ LED imzası, retro’dan uzaklaşarak yenilikçi bir siluet yaratıyor. Yan profilde dijital yan aynalar, gömme kapı kolları ve şişkin çamurluklar aerodinamiği optimize ederken, arka yan hava girişleri orijinal motor soğutucularını anımsatarak batarya termal yönetimini sağlıyor. Arka kısımda klasik “S 110 R” rozeti ve karartılmış difüzör, karbon fiber dokunuşlarla kontrast oluşturuyor; tek bijonlu jantlar ve kaput ribleri ise 130 RS’in yarış mirasına selam duruyor. Bu sentez, coupe’un 2025 estetiğini belirleyen bir denge sunuyor.
EV Vizyonu ve Gelecek Hayali: Üretimden Uzak, İlham Verici Bir Egzersiz
Elektrikli güç aktarma organı, orijinalin arka motorlu düzenini sürdürürken, büyük soğutma sisteminin yokluğu sayesinde daha akıcı hatlar mümkün kılıyor – tahmini 77 kWh batarya ve 135 kW şarj hızı, Enyaq modellerinden esinlenerek 0-100 km/s’yi saniyeler içinde tamamlayabilir. İç mekanda roll kafes ve kova koltuklar, performans odaklı bir kokpit ima ediyor. Ancak Skoda, bu serinin “üretim dışı” olduğunu vurguluyor; coupe pazarının küçülmesi ve EV geçiş maliyetleri, gerçek bir modeli zorlaştırıyor. Yine de, bu konsept Skoda’nın heritage odaklı inovasyonunu ateşleyerek, hayranlara “ya olursa?” sorusunu sorduruyor.
Teknolojiye dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz 🙂
