Günümüzde enerji üretim ve tüketim alışkanlıklarımız hızla değişiyor, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının avantajları ve sürdürülebilirlik ön planda tutuluyor. Ancak evler ve apartmanlar gibi büyük konut alanlarının ısıtılması ve sıcak su ihtiyacının karşılanması halen büyük öneme sahip. Geleneksel ısıtma sistemleri, oldukça yüksek enerji tüketimine neden olmakla birlikte, kurulum ve bakım maliyetleri de göz önüne alındığında, bu konudaki yenilikçi çözümler kaçınılmaz hale geliyor. Yenilenebilir elektrik kaynaklarından üretilen ısı pompaları bu anlamda önemli bir alternatif sunuyor olsa da, özellikle büyük yapılar ve apartman kompleksleri için bütünsel ve entegre çözümler henüz yaygın değil. Bu noktada Avusturya merkezli EnerCube şirketi geliştirdiği “The Cube” adlı sistemle, çözüm odaklı ve büyük ölçekli enerji yönetimi sağlayan yeni bir dönemi başlatmıştır.

The Cube Çözümünün Temel Özellikleri ve Kurulum Süreci
“The Cube” sistemi, tüm ısıtma ve sıcak su ekipmanlarını içeren, konteyner benzeri tek bir yapıya entegre edilmiş yapısıyla dikkat çekiyor. Bu sistem, apartmanlara doğrudan müdahale edilmeden, sadece uygun boru bağlantıları yapılarak kullanılabiliyor. En büyük avantajlarından biri ise kurulum sürecinin son derece hızlı olmasıdır; önceden fabrika ortamında hazırlanan bu modüller, sahada tek bir gün içinde kurulabiliyor. Ayrıca, sistemin taşıdığı teknolojik altyapı sayesinde, apartmanlarda mevcut ısıtma altyapısına entegre edilmesi de oldukça kolay hale geliyor. Bu sayede, apartmanın bütününe ve bireysel dairelere herhangi bir müdahale gerekmeksizin, tüm ısıtma ve sıcak su ihtiyaçları karşılanabiliyor. Bu özellikler, özellikle büyük apartmanlar ve çok daireli konut projeleri için maliyet ve zaman açısından büyük avantajlar sağlıyor.
Model Çeşitleri ve Kapasite
“The Cube” ürünleri, farklı büyüklük ve kapasitelerde tasarlanmış olup, evlerin ve apartmanların büyüklüğüne göre çeşitli modeller sunuyor. En küçük modeli, 4 ila 16 dairelik yapılar için önerilen ve yaklaşık 15–40 kW güç sağlayabilen versiyondur. En büyük model ise 25 ila 60 daireye kadar olan binalarda kullanılabilen ve 85–125 kW arası ısıtma ve sıcak su kapasitesi sunan bir yapıdadır. Bu esneklik, farklı apartman tiplerine ve ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirilmesine olanak tanımaktadır. Ayrıca, The Cube sistemlerinin iç yapısı, hem enerji verimliliği hem de bakım kolaylığı açısından optimize edilmiştir. Sistemler, kullanımı ve bakımı kolaylaştırmak için modüler bir yapıya sahip olup, gerektiğinde parçaların çıkartılması veya değiştirilmesi oldukça basittir.

İçerik ve Teknolojik Donanımlar
“The Cube” sistemleri, içerisinde çeşitli teknolojik bileşenleri barındırıyor:
- Propan bazlı hava kaynaklı ısı pompası: Bu sistem, düşük sıcaklıklı hava kaynağını kullanarak yüksek sıcaklıkta su üretimini mümkün kılıyor ve enerji tasarrufu sağlıyor.
- Isı depolama üniteleri: Sıcak suyu uzun süre muhafaza edebilen gövdelerle, enerji verimliliği artırılıyor ve talebe göre ısıtma sağlanıyor.
- Sıcak su hazırlama cihazları: Hızlı ve kontrollü sıcak su üretimi için entegre edilmiştir.
- Devir daim pompaları ve basınç vanaları: Sistem akışını ve basıncı optimize ederek enerji tüketimini azaltıyor.
- Elektrik ve kontrol sistemleri: Akıllı ve uzaktan erişilebilir yapısıyla, sistemlerin yönetimi ve izlenmesi kolaylaştırılıyor.
- Ses yalıtımı: Ses bariyerleri sayesinde, sistemin çalışması sırasında oluşan gürültü en aza indiriliyor, böylece konfor seviyeleri artırılıyor.
Kurulum ve Üretim Süreci, Çevresel Etkiler ve Ekonomik Yararlar
The Cube sistemi, fabrikada özel olarak hazırlanan modüller halinde üretiliyor ve kurulum sahasına getirildikten sonra uygun bir zemine yerleştiriliyor. Montaj sonrası, yapının enerji altyapısına bağlanmasıyla devreye alınmakta. Bu sistemlerin boyutları, en küçüğü yaklaşık 4,9 metre x 2,5 metre, en büyüğü ise 8,2 metre x 2,6 metre olarak belirlenmiştir. Uzmanlar, hava sıcaklığının 9°C olduğu ortamlarda dahi 60°C sıcaklığında sıcak su sağlama kapasitesiyle, geleneksel sistemlerin çok üzerinde performans gösterdiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, sistemlerin temel öncüsü karbon ayak izini azaltmak ve enerji verimliliğini yükseltmek adına propan bazlı sıvı kullandığı belirtiliyor. Bu inovatif teknoloji, yüksek COP değeriyle dikkat çekiyor, değeri genellikle 4.0’ın üzerinde seyrediyor; yani 1 kWh elektrik enerjisi kullanımıyla 4 kWh’den fazla ısı enerjisi üretebilmekte. Bu durum, hem ekonomik hem de çevresel açıdan büyük avantajlar sağlıyor.

Bunun yanı sıra, ses yalıtımı konusunda büyük titizlik gösterilerek, sistem kutularının içine ses bariyerleri yerleştirilmiş ve böylece gürültü seviyesi yaklaşık %50 oranında azaltılmıştır. Firma, ilk etapta yaklaşık 30 adet sistem üretmiş olup, bu çözümler Almanya’da büyük bir kiralama şirketi olan Vonavia’nın apartman projelerine kurulmuştur. Aynı şirket, önümüzdeki dönemlerde toplamda 1000 apartman için benzer ürünler siparişi vermeyi planlamakta ve DFA Demonstrationsfabrik Aachen ile seri üretim anlaşması yaparak projeyi genişletmektedir. Bu gelişmeler, kısa vadede yaklaşık 20.000 evin yenilenebilir enerjiye geçişini sağlayarak, enerji kullanımında önemli bir dönüşüm sağlayacaktır.
The Cube için ilk yatırım maliyetleri yüksek olsa da, uzun vadede önemli ekonomik avantajlar vaat etmektedir. Yapıların yıllık ısıtma ve sıcak su giderlerinde %50’ye varan tasarruflar gözlemlenmekte ve böylece hem bireysel kullanıcılar hem de büyük yatırımcılar açısından karekterli finansal kazançlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bu sistemlerin çevreye olan olumlu katkısı, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmakta ve sürdürülebilir bir enerji geleceğine katkı sağlamaktadır. Bu gibi gelişmeler, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğinin sağlanmasında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Diğer yazılarımız için bu linke tıklayabilirsiniz 🙂




