Uçakla seyahat eden yolcular için önemli bir gelişme gündemde.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, taşınabilir şarj cihazlarının yani powerbank’lerin uçuş sırasında kullanımına dair yeni bir uygulamaya gidilebileceğini duyurdu. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) aracılığıyla havayolu şirketlerine yapılan bildiride, bu cihazların uçuş güvenliği açısından risk taşıdığı belirtilerek, kullanımının sınırlandırılması tavsiye edildi.
Bu açıklamanın temelinde ise geçtiğimiz günlerde yaşanan dikkat çekici bir olay yer alıyor. İstanbul’dan Seul’e gitmekte olan bir yolcu uçağı, Kazakistan hava sahasındayken ani bir karar alarak İstanbul’a geri döndü. Sebebi ise bir yolcunun powerbank’ini koltuk arasına düşürmesi ve cihazın oradan çıkarılamamasıydı. Bu durumun potansiyel bir tehlike oluşturduğu fark edilince, pilotlar güvenliği riske atmamak adına geri dönüş kararı aldı.
Bakan Uraloğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, benzer risklerin daha önce de yaşandığını hatırlattı. Özellikle lityum iyon pille çalışan powerbank’ler, ezilme ya da darbe alma durumunda ısınarak yangına yol açabiliyor. Uraloğlu, “Bu tür cihazların güvenli taşınması sadece bireysel sorumluluk değil, uçuş güvenliği açısından da çok önemli. Uluslararası kurallara dikkatle uyulmalı,” ifadelerini kullandı.
Güney Kore’de daha önce bir uçakta yaşanan powerbank patlamasının yol açtığı yangın da hafızalardaki tazeliğini koruyor. Benzer bir olayın Türkiye’de yaşanmaması adına SHGM, önleyici adımlar atılması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda, powerbank’lerin uçuş boyunca kullanılmaması yönünde havayolu şirketlerine çağrıda bulunuldu.
Henüz resmi bir yasak kararı alınmış değil. Ancak bu çağrının ardından bazı havayollarının uygulamayı hayata geçirmesi sürpriz olmayacak. Özellikle kabin içinde taşınan elektronik cihazların, sıkışma veya darbe gibi durumlarda nasıl tehlikeler yaratabileceği artık daha net görülüyor.
Uzmanlar, yolcuların powerbank gibi cihazları sadece elde taşımakla kalmayıp güvenli şekilde muhafaza etmeleri gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca bu cihazların ne zaman, nerede ve nasıl kullanılacağı konusunda bilgilendirici duyurular yapılması da gündeme gelebilir.
Özetle, teknoloji günlük yaşamda birçok kolaylık sunarken, bazı durumlarda güvenlik riski de yaratabiliyor. Uçak yolculukları gibi hassas ortamlarda en küçük ayrıntının bile büyük sonuçlar doğurabileceği unutulmamalı. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili daha somut kararların alınması bekleniyor.