Bir önceki yazımda İzmir barajlarından bahsettikten sonra şimdi ise Uşak’taki baraj doluluk oranlarının da kritik seviyelere gerilemesinin, kentin su geleceğini tehdit ettiğinden bahsetmeliyiz. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, Uşak’ın ana su kaynakları neredeyse tükendi; Gediz ve Banaz Barajları yüzde 5’in altına düştü. Tabii bir de diğer taraftan yabancı maden şirketlerinin yoğun su kullanımı, yerel halkın haklı tepkisini üzerine çekiyor. Kuraklık ve madencilik faaliyetlerinin birleşimi, Uşak’ta su krizini derinleştiriyor.

Barajlarda Alarm Zilleri
DSİ’nin son verilerine göre, Uşak’taki barajlar tarihinin en düşük seviyelerinde olsa da kendi web sitesi üzerinde konuya dair spesifik sayılar bulunmamakta. Gediz Barajı yüzde 4, Banaz Barajı yüzde 3,5 civarında doluluk oranına sahip; Küçükler Barajı ise tamamen kurudu. 2020 yılında Vali Funda Kocabıyık’ın yaptığı “doluluk oranı yüzde 10’un altına düştü” uyarısından bu yana durum Uşak için daha da zorlaştı. Kuraklık ve yetersiz yağış, barajları besleyen kaynakları zayıflattı. Uşak Belediyesi, su kesintisi uyarıları yaparken, tarım ve içme suyu ihtiyacı için kuyulara bağımlılık arttı.
Yabancı Maden Şirketleri ve Su Tüketimi
Uşak’taki yabancı maden şirketleri, özellikle altın madenciliği yapan firmalar, su kaynaklarının tükenmesinde önemli bir rol oynuyor. Geçtiğimiz günlerde toplumsal sorunların daha hızlı yankı bulduğu X platformunda @selahattnaydiin isimli kullanıcı, bir maden şirketinin yıllık yaklaşık 2 milyon m³ su tükettiğini, bu rakamın kentin toplam su tüketiminin (11,5 milyon m³) altıda birine denk geldiğini ifade etti. Maden faaliyetlerinin yeraltı akiferlerini bozduğu ve patlatmaların su kaynaklarını dağıtması da yine iddialar arasında kendine yer buldu. Yerel halk, bu şirketlere karşı protestolar düzenliyor.
Çözüm Arayışları ve Toplumsal Tepki
Uşak Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Yılmaz, maden şirketlerinin su kullanımının denetlenmesi ve sürdürülebilir su yönetimi için acil önlemler gerektiğini vurguladı. Belediye, tasarruf kampanyaları başlatma yoluna girse de vatandaşlar haklı olarak özellikle de yabancı şirketlerin yürüttüğü maden faaliyetlerine karşı daha sert yaptırımlar talep ediyor. X’te, “Madenler suyumuzu bitiriyor, köyler susuz kaldı” gibi paylaşımlar artıyor. Kent, kuraklık ve madencilik baskısı altında su krizine karşı mücadele ederken, gelecek için kalıcı çözümlerin vatandaşın zaruri ihtiyaçlarında kullanacağı suyun kesilmesi olmadığından bahsetmek mümkün olacaktır.