Yan Yana, 2012’nin sevilen Fransız filmi Intouchables’ın (Can Dostum) Türkiye uyarlaması. Ama bu kesinlikle “kopyala-yapıştır” değil. Senaryo, hikâyeyi İstanbul’un sokaklarına, Türk aile yapısına, mahalle kültürüne o kadar ustalıkla taşımış ki, sanki orijinal bu topraklarda yazılmış gibi hissettiriyor. Zengin-fakir, engel-engelsiz arkadaşlık teması evrensel olsa da, espriler, diyaloglar, hatta fondaki İstanbul manzarası bile %100 bize ait. İzlerken “bu bizim hayatımız” dedirtiyor.

Performanslar – Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit’in Efsane Kimyası
Haluk Bilginer, tekerlekli sandalyedeki zengin iş adamı karakterini öyle bir yorumlamış ki, hem aristokrat duruşunu koruyor hem de yer yer “mahalle abisi” gibi gülüyor. Feyyaz Yiğit ise hayatının rolünde: Sokaklardan gelen, dobra, hazır cevap, biraz hayta ama altın kalpli genç… İkili arasındaki elektrik o kadar gerçek ki, komedi sahnelerinde kahkaha attırırken, duygusal anlarda gözleriniz doluyor. İzleyici yorumu çok net: “Feyyaz Yiğit sinemada da kral, Haluk Bilginer zaten başka seviye.”

Teknik & Atmosfer – IMAX’e Değer, Tekrar İzlemelik
Yan Yana’nın prodüksiyon kalitesi yerli yapımların çok üstünde. Görüntü yönetimi, renk paleti, İstanbul’un en güzel köşelerinden çekilmiş sahneler… Her şey premium hissettiriyor. Müzikler (Toygar Işıklı imzalı) duygusal sahnelerde tam yerinde vuruyor. 1 saat 58 dakika olmasına rağmen “bitmesin” dedirtiyor. IMAX yorumları çok haklı: Büyük perdede izleyince İstanbul’un ışıkları, Boğaz manzarası başka bir tat veriyor. IMDb ve Beyazperde kullanıcı puanı şu an 9.1/10 civarında uçuyor – yerli film için nadir görülen bir başarı.

Sonuç:
Yan Yana, 2025’in şimdiden “tekrar izlenecekler” listesine giren filmi oldu. Güldürüyor, ağlatıyor, düşündürüyor ve en önemlisi: Türk sinemasında “bakın böyle de yapılabiliyor” dedirtiyor.
Haluk Bilginer hayranıysanız, Feyyaz Yiğit’in sinema performansını merak ediyorsanız ya da sadece çok iyi bir film izlemek istiyorsanız – koşun.
Biletler tükenmeden IMAX ya da Dolby Atmos seansı kapın; bu film büyük ekrana yakışıyor!
Sinemaya dair diğer yazılarımıza bu linkten göz atabilirsiniz 🙂



